• Şirketlerin büyüme hedeflerinin sayısallaştırılması,
  • Şirketlerin mevcut tahsilât sisteminin iyileştirilmesi,

Çalışanların eksik ve zayıf yönlerine değil de hali hazırda ‘güçlü’ olan yönlerine odaklanmak ve bu yönleri daha da parlatmak, bir takdir kültürü yaratmak diye özetleyebileceğimiz ‘pozitif psikolojiyi’ benimseyen şirketlerin verimliliklerinde ve çalışan bağlılıkların da da ciddi artışlar oluyor. Son dönemde pozitif psikolojiyi keşfeden ve yavaş yavaş adım atan şirket sayısı hızla artıyor.

Pozitif psikolojide amaç; kişilerin eksik, zayıf yönlerine değil de iyi oldukları, güçlü oldukları özelliklerine odaklanmak ve böylece eleştiri kültürü yaratmadan, negatif duygular yaymadan kişinin hali hazırda güçlü olan yönlerini daha da güçlendirmek, kişiyi iyi hissettirmek.

Gallup’un araştırmasına göre güçlü yönleri takdir edilen çalışanların kuruma bağlılıkları ve katkıları, eksik tarafları eleştirilenlerden daha fazla. Güçlü yönlerini öğrenenler yüzde 7,8 daha üretken olurken, her gün güçlü yönlerine odaklanan takımlar yüzde 12.5 daha üretken oluyor ayrıca çalışan sirkülasyonu da yüzde 14.9 azalıyor. Yine Gallup’un araştırmasına göre güçlü yönlerini her gün işte kullananlar 6 kat daha fazla bağlılar.

1.500 kişi üzerinde yapılan araştırmaya göre yöneticiler kendilerine bağlı çalışanların zayıf yönlerine odaklandıklarında çalışanların performansları yüzde 27 düşüyor, güçlü yönlerine odaklandıklarında ise yüzde 36 artıyor.

“Değişim hakkında konuşmak ve düşünmek “değişim” demek değildir.

Cesur kararlar ve ciddi riskler almaya hazır değilseniz değişim hakkında kendinizi yormayınız. Dış unsurlar bunu sizin adınıza yapar ve siz kendinizi değiştirilmiş olarak bulursunuz.

Değişim kavramına ilişkin farkındalık yaratmak öncelikli hedef olarak belirlenmiştir. Eğitimin devamında ise; organizasyonel değişimin zamanının gelip gelmediğine dair ipuçlarını yakalayabilmek, bunları yorumlayabilmek ve değişim kararına giden yolda gerekli bilgi donanımına sahip olmak hedeflenmiştir.